Autoimmun Hemolitik Anemi (AIHA)
Hastalığın nedeni nedir?
Hastalık; antikorların bağlanması sonucu, kan hücrelerinin (eritrositler) yıkımlanması ve buna bağlı olarak kansızlık şekillenmesi olarak tanımlanabilir.
Hemolitik anemi, primer veya sekunder nedenlerle gelişebilir. Primer olarak şekillenen olaylarda yapısal olarak değişime uğramış eritrositlere karşı vücudun antikor üretmesi söz konusudur. Sekunder nedenlere bağlı olarak gelişen olaylarda ise çeşitli ilaçlar, bazı hastalıklar ve kimyasal maddelerin etkisi ile değişime uğramış olan eritrositlere karşı antikor üretimi söz konusudur.
Her iki şekilde de oluşan antikorların, eritrositleri yıkımlaması sonucu hastalık gelişmektedir.
Bazı hastalıkların varlığında bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine karşı antikor üretmesi ve buna bağlı olarak da hastalığa sebep olması mümkündür. Özellikle lenfoid dokuları etkileyen coronavirus, parvovirus enfeksiyonları ve gençlik hastalığında bu durum sözkonusudur.
Hastalığın hazırlayıcı nedenleri nelerdir?
Hamilelik, yaralanmalar, operasyonlar ve bazı enfeksiyonların varlığında hastalığın oluşumu daha kolaydır. Ayrıca herhangi bir hastalık durumu ve stres hastalığın şiddetinin artmasına neden olabilir.
Hastalık genç ve orta yaşlı köpeklerde özellikle de dişilerde daha sık görülmektedir. Mevsime bağlı olarak bahar aylarında hastalığın görülme oranında artış olabilir.
Hangi ırklar hastalığa yatkındır?
Old English Sheepdog, Amerikan Cocker, Dachshund, Poodle, İskoç Terrier, Irish Setter, German Shepdog ve Shetland Sheepdog ırkı köpeklerde hastalığa yatkınlık söz konusudur.
Hastalığın gelişimi nasıldır?
Hastalığın oluşum mekanizması, eritrositlerin antijen (bağışıklık sistemini uyaran madde) özelliği kazanması ve bağışıklık sisteminin buna karşılık antikor (savunma maddesi) üretmesidir. Bu bazı ilaçların etkisi ile bağışıklık sisteminin uyarılması, immun kompleks şekillenmesi ve otoantikor sürecinin başlaması olarak üç şekilde olabilir.
Bazı protein yapısındaki maddeler veya ilaçlar direkt olarak kendileri bağışıklık sistemini uyaramaz ancak vücuda verildiğinde antikorlar ile birleşerek bağışıklık sistemini aktif hale getirebilirler. Hapten olarak adlandırılan bu maddeler vücuda verildiğinde eritrositler ile birleşerek antikor üretimine neden olur. Oluşan antikorlarda eritrositin yıkımlanmasına neden olabilir. Bu mekanizma ile şekilenen autoimmun hemolitk anemilerde antikorla kaplanmış olan eritrositler dalak, karaciğer ve kemik iliğinde sisteme ait hücreler tarafından dolaşımdan uzaklaştırılır ve bu hücrelerin içinde yıkımlanır.
İkinci mekanizma olan immun kompleksin oluşumunda ise, bazı ilaçların vücuda verildikten sonra antikorlar ile birleşerek kompleks oluşturması söz konusudur. Oluşan bu immun kompleksin eritrositlere bağlanması ve emilmesinden sonra eritrositin yapısı bozulur ve yıkımlanır. Bu şekilde gelişen anemilerde kan dolaşımındaki eritrositlerin yıkımlanması ve anemiye neden olması söz konusudur.
Otoantikor sürecin başlaması ile oluşan mekanizmada ise immun globulin denilen ve bağışıklık sisteminin üyeleri olan antikor özelliği taşıyan maddelerin üretiminin sistem tarafından başlatılması sözkonusudur. Bu antikorlar eritrositlere bağlanarak yıkımlanmasına neden olur.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Klinik olarak ilk gözlenen belirti aktivitelerde azalmadır. Genel bir durgunluk hali vardır. Zamanla depresyon, iştahsızlık ve zayıflama gibi belirtilerde gözlenebilir. Ayrıca mukozalarda solgunluk ve taşikardi (kalp atım sayısında artış) de tespit edilen ilk belirtilerdir.
Eğer hastalık damar sistemi dışında şekillenmiş ise yani karaciğer dalak gibi organlarda eritrositlerin yıkımlanması söz konusu ise bu organlarda büyüme şekillenebilir.
Ancak hastalık dolaşım sistemindeki eritrositlerin yıkımlanmasına bağlı olarak şekillendiyse ateş, kusma ve ileri durumlarda sarılık gibi belirtiler tespit edilebilir.
Bağışıklık sisteminin otoantikor üretiminin artması ile şekillenen anemiler genellikle kulak kuyruk ve burun gibi vücudun az damarlı yani dolaşımın zayıf olduğu bölgelerde siyanoz veya nekroz gibi deri lezyonlarının şekillenmesine neden olabilir. Ayrıca trombosit sayısının azalması söz konusuysa peteşiyel kanamalarda görülebilir.
Hastalığın klinik belirtilerinin görülmesi ancak hastalığın ilerlemiş safhalarında olduğundan sistemik olarak check-up amaçlı yapılan kan tahlillerinin erken teşhis yönünden faydası vardır.
Sonuç
Kan tahlili ve özel testler ile teşhisi yapılabilen bu hastalığın iyileşme süreci diğer immun sistem hastalıkları ile komplike olup olmamasına bağlı olarak değişir.
Tedavisi uzun süreli ve zahmetlidir. Medikal tedavi dışında dalağın operatif olarak alınması ve böylece eritrosit yıkımlanmasının önlenmesi gibi bir yöntem de denenebilir.
Hastalığın gelişimi; karaciğer, böbrek hasarlarının da şekillenmiş olduğu ilerlemiş formlarında ve immun trombositopeni ve sistemik lupus eritromatosis ile komplike olduğu durumlarda genellikle kötüdür.