Kedilerde ABORTUS
Normal bir gebelik sırasında çeşitli nedenlere bağlı olarak yavrunun vaktinden önce uterus dışına çıkmasına yavru atma yani abortus denilir. Erken doğum olaylarını yavru atma olarak değerlendirmemek gerekir çünkü erken doğum olaylarında yavrunun yaşama şansı vardır. Ancak yavru atma olaylarında yavrunun ölümü ve sonra atılması söz konusu olduğundan yavrunun yaşama olasılığı yoktur. Uterus içinde ölen yavru vücut tarafından yabancı cisim gibi değerlendirilir ve dışarı atılır.
Yavru atma herhangi bir nedenle gebeliğin ilk dönemlerinde olabileceği gibi daha ileri dönemlerde de şekillenebilir. Bu nedenle de “şu dönemde yavru atma olayları olur” gibi bir sınırlama yapmak mümkün değildir. Bazen yavru atmaların farkına varılmayabilir ve hayvanın hamile kalmadığı düşünülür. Özellikle gebeliğin tam olarak tanısının konulamadığı erken devrelerde şekillenen abortus olaylarını belirlemek genellikle atılan yavruların anne tarafından yenilmesi veya saklanması nedeniyle mümkün olmayabilir.
Ayrıca kedilerde, çoğunlukla hamilelik sırasındaki yavru ölümlerinde yavrular atılmayarak vücut tarafından mumifiye veya masere edilebilir ve herhangi bir belirti görülmeyebilir.
Abortusları oluşum nedenlerine göre ;
Enfeksiyöz yavru atmalar
Enfeksiyöz olmayan yavru atmalar olarak gruplandırılabiliriz.
Enfeksiyöz yavru atmalar
Hamile kedilerde her hangi bir hastalığın etkisi ile şekillenen sistemik bozukluğa bağlı olabileceği gibi uterusta şekillenen enfeksiyona bağlı olarakta gelişebilir.
Kedilerde Salmonella, E.coli ve Toxoplasma gondi gibi bakteriyel veya Panleukopeni veya FIV gibi viral enfeksiyonlar yavru atmaya neden olabilir.
Yüksek beden ısısı , anemi ve dehidrasyon ile seyreden ve genel durumun bozulduğu sistemik hastalıklar sırasında da yavru atmalar şekillenebilir.
Enfeksiyöz olmayan yavru atmalar
Bu tür yavru atmaların belirgin bir sebebi yoktur. Yaralanma , sert darbe, düşme vb. bir nedene bağlı olarak yavrunun ölmesi, bazende uterustaki bir anomalinin varlığına bağlı olarak yavru gelişiminin durması nedeniyle abortus şekillenebilir. Ayrıca hormonal yetersizlikler, diabetes mellitus gibi endokrin sistemle ilgili bozukluklar, vitamin yetersizlikleri ve beslenme bozukluklarına bağlı olarakta abortuslar görülebilir.
Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde iştahsızlık, kusma, beden ısısında artma, durgunluk ve abdominal kontraksiyonlar görülmesi abortustan şüphe edilmesine neden olur. Abortuslarda elbetteki en belirgin semptom ölü yavrunun görülmesidir. Ayrıca vajinal akıntıda önemli bir bulgudur. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden veteriner hekiminize gitmelisiniz ve gebeligin gelişimi hakkında bilgi almalısınız. Bu amaçla yapılacak ultrasonografik bakılar hem yavru hemde annedeki gelişim ve bozukluklar hakkında daha kesin bilgi verebilir. Zorunlu olmadıkça medikal bir tedaviden kaçınılmalıdır.
Eğer yavru atıldı ise uterusun pyometra veya mumufiye yavru yönünden muayeneleri yapılmalı ve gerekli tedaviler uygulanmalıdır. Uterus içinde atılamayan mumifiye yavruların varlığı gibi bir durum söz konusu ise operatif müdahale gerekebilir. Eğer gebe kalması istenmiyorsa uterus tamamen alınabilir. Ancak tekrar yavru almak isteniyorsa enfeksiyona bağlı bir problem olup olmadığı tespit edilmeli ve tedavisi yapılmalıdır aksi halde tekrarlayan abortuslar kaçınılmaz olabilir.
Toxoplazma gibi bir durumun varlığının tespiti halinde kediler çiftleştirilmemelidir.