Myasthenia Gravis
Hastalığın nedeni nedir?
Hastalık, edinsel olarak sinir sistemindeki reseptörlerin yani sinirsel ileti algılayıcıların blokajı veya doğmasal olarak reseptörlerin azlığına bağlı olarak şekillenen sinir ve kas sistemi ile ilgili bir hastalıktır. Reseptörlerin bloke edilmesin de immun sistem tarafından salınan otoantikorların etkin olması nedeniyle de bağışıklık sistemi hastalığı olarak da kabul edilmektedir.
Hastalığın gelişimi nasıldır?
Hastalık köpekler de doğmasal veya edinsel olarak şekillenebilir. Çoğunlukla köpekler de edinsel form daha sık görülmüştür. Bu form, reseptörlerin otoantikorlar tarafından bloke edilerek işlev yapamaması sonucu gelişir.
Sinirsel uyarıların iletilmesinden sorumlu olan reseptörlerin bloke edilmesinde etkin rol oynayan otoantikorların timus tarafında salgılandığı görüşü kabul görmektedir. Antikorların reseptörleri bloke etmesi sonucu kaslara gerekli olan sinirsel iletiler ulaşamadığından kasların fonksiyonunu yapamayarak güçsüzleşmesi ve zamanla zayıflaması söz konusudur.
Hastalık hangi ırklarda sık görülür?
Hastalığın ırka bağlı bir predispozisyonu olmamakla birlikte edinsel formu German Shepherd Dog, Golden Retriever, Labrador Retriever ırkı gibi büyük ırk köpeklerde, doğmasal formu ise Fox Terrier, Jack Russel, Springer Spaniel, Samoyed ırkı gibi orta ve küçük ırk köpeklerde daha sık görülmektedir.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Görülebilecek en belirgin bulgu ayakta durmada güçlük ve çok çabuk yorulmadır. Hasta köpekler genellikle yatmak isterler. Çoğunlukla arka ayaklarda belirginleşen bir kas zayıflığı söz konusudur. Çok hafif bir egzersiz sonrasında dahi yorulabilir ve oturmak ister. Bacaklarda sertlik, kaslarda titremeler olabilir. Bazen bu güçsüzlük kaybolur ve normal yürümeye başlar ancak kısa süre sonra tekrar ortaya çıkabilir. Bu klinik belirti spesifik bir bulgudur.
Bacaklarda görülen bu belirtiler yanında vücudun diğer çizgili kasları ile ilgili olarakta belirtiler şekillenebilir. Bunlardan en önemlisi özefagus ve farenks kaslarında zayıflık ve özefagus felci ve megaözefagus şekillenmesidir. Gelişen bu duruma bağlı olarak yutma güçlüğü, salya artışı, kusma, öksürük ve aspirasyon pnömonisi de görülebilecek bulgular arasındadır.
Yüz kaslarında zayıflama ve buna bağlı olarak çiğneme güçlüğü, göz kapaklarında ve kulaklarda düşme gibi belirtiler yanında köpeklerde myasthenia gravis olaylarında thymus (timus) bezi tümörü de şekillenebilir. Bu durumun otoantikorların oluşumunda etkin olduğu fikri araştırılmaktadır.
Sonuç
Hastalığın teşhisi klinik bulgulara, röntgen bulgularına ve kan analizlerine göre yapılır. Edinsel form’da kan serumu analizlerinde otoantikorların tespit edilmesi mümkündür. Bu durum hastalığın nedeni konusunda ayırıcı olabilir. Çünkü kongenital formda böyle bir durum söz konusu değildir.
Tedavisinde kullanılacak ilaçların dikkatli seçilmesi ve iyi doze edilmesi gereklidir. Aksi halde krizler şeklinde klinik belirtilerin artmasına neden olunabilir.
Hastalığın tedavisinde genellikle semptomları gidermeye yönelik bir tedavi amaçlanır. Erken dönemlerde teşhis edildiğinde başarı şansı daha yüksek olmakla birlikte genellikle aspirasyon pnömonisinin geliştiği olaylarda hastalığın seyri kötü biter.